Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kusursuzluğu Kabullenmek

SEVGİLİ OKUR ;) Herşeyin Kusursuz Olması ihtiyacı ile görüş rahatlığı birbirine ters düştüğünden, bugüne kadar iç huzura erişmiş mutlak mükemmelliyetçi birisiyle hiç tanışmadım :) Herhangi birşeyi bize istediğimiz şekilde ve mevcut durumundan daha iyi olmasına bağımlı olduğumuzda , kendimizi kaybetmememiz neredeyse mümkün olmayan Bir Yarışın ortasında buluruz ; Sorunun Ne olduğuna yoğunlaşmış olmamız bizim hoşnut ve tatmin olmadığımızı gösterir! Bir Stratejinin amacı , elinizden geleni en iyisini yapmayı bırakmanız değil, hayatın yapısal sorunlarına takılmaktan ve odaklanmaktan vazgeçmemizi sağlamaktır. Dolabımızın Dağınıklığı , Arabamızınf Çizilmesi Felde ettiğimiz başarının mükemmel olmaması veya vermek istediğimiz bir kaç fazla kilo gibi kendimizle ilgili konulan yada başka birinin davranışları Görünüşü veya Yaşam Biçimi gibi kusurlarına odaklanmama bizi daha sevecen ve ılımlı olma hedefimizden uzaklaştırır. :)

Bedenimiz Nasıl Konuşur ?

Bedenimiz , kıyafetlerimiz , çevremiz son derece gevezedir, siz konuşsanızda sussanızda onlar sürekli mesaj göndermeye devam ederler. " iletişim asla  durmaz " çok doğru bir sözdür. iletişimin aslında durmamasının nedeni sesli konuşma olmasa dahi bedenin sürekli çevreye mesajlar göndermesi yani sessiz olarak bizimle konuşmasıdır, şimdi gözünüzün önünde somurtan sırtını dönen, kaşlarını çatan yada sinirli sinirli bacağını titreten eşinizi sevgilinizi yada arkadaşınızı düşünün. üstelik. "neyin var" diye sorduğunuzda "yok birşey"diyef cevap vereceğini sonrada tek kelime etmediğini gözünüzün önüne getirin tanıdık bir sahne öyle değilmi ? "İNSANLAR SUSARKENDE KONUŞUR " dilinin yerine bedenini kullanarak .... üstelik bunun farkında bile olmaya bilir...! ünlü iletişimci mıchael argyle bu durumu şöyle açıklıyor; "SÖZSÜZ İLETİŞİM ÇOĞUNLUKLA FARKINDA OLMAYAN BİR KAYNAK KİŞİ İLE ÇOĞUNLUKLA FARKINDA OLAN BİR ALICI ARASINDA GEÇER " Yani çoğu zaman d...

Ufak Şeyleri Dert Etmemek

Derinlemesine Bakıldığında pek de önemli olmayan ufak şeylere öfkelenmek için sık sık kendimize izin veririz. Ufak sorunlara ve kaygılara , odaklanıp , bunları gereğinden fazla büyütürüz. Örneğin trafikte bir genç önümüzü kestiğinde umursamayıp yolumuza devam etmek yerine kendimizi öfkelenmekte haklı olduğumuza ikna ederiz. Diğer şöför ile nasıl yüzleşeceğimizin hayalini bile kurar ve hatta birçoğumuz olayı unutmak yerine başkalarınada anlatırız. Halbuki önümüzü kesmiş olan sürücü için "nereye çarparsa çarpsın bana ne" diye düşünmek daha iyi olmazmı? kendinizi karşınızdakinin yerine koyarak ne kadar telaşlı olmanın nekadar zor olduğunu hatırlayın Bunu yaptığımızda kendi esenliğimizi korurken başka birinin sorununu üstlenmekten kaçınmış oluruz. Günlük Yaşamımızda Sırada Beklemek , haksız eleştri dinlemeye maruz kalmak yada yapılacak işin büyük bir bölümünü üstlenmek gibi bir çok " UFAK ŞEY " mevcuttur f ve bu küçük olayları dert etmemek bize çok büyük kazançlar sağla...